Kurban Bayramı, Müslümanların her sene Zilhicce ayının 10. gününden itibaren dört gün boyunca kutladıkları dini bayramdır. Kurban Bayramı'nda kurban kesme ibadeti yapılır.
Kurban kesim ibadetinde dikkat edilmesi gereken bazı önemli detaylar vardır. Kurban edilecek hayvana eziyet edilmeden Allah'a kurban edilmesi gerekir. Kurban keserken çok hassas bir şekilde davranılmalı, hayvanın gözü bağlanmalıdır. Kurbanın kanının akıtılması için açılan çukurda sadece bir hayvan kurban edilmelidir. Kurban kesim işleminde kurban edilecek hayvan, diğer kurbanlar tarafından görünmeden kesilmelidir. Kurbanı kesime götürürken itip kakmadan götürülmeli, hayvan küçükbaş ise kucağa alınarak taşınmalıdır. Kurban kesiminde hayvanın yönü kıbleye çevrilmelidir. Kurbanı kesecek kişi besmele çekmeli ve tekbir getirmelidir. Kurban kesecek kişi bu işlemi kendi yapmadan başkasına yaptıracak ise vekalet vermelidir. Vekalet verdiği kurbanın kesim işlemlerinde yanında bulunması uygun olacaktır.
Bu detaylar kesilen kurbanın zulmedilmeden Allah yolunda kurban edilmesini sağlamaktadır. Allah-ü Teâlâ kurbanın zulme uğramasını hoş karşılaşmamaktadır. Uygun şartlar yerine getirilerek kesilen kurbandan alınan sevap daha fazladır.
Cabir -radiyallahu anh- peygamber efendimizin kurban kesmesini şöyle anlatır:
Resûlullah, kurban günü alacalı ve boynuzlu iki koç kesti. Onları ( yatırıp kıbleye) yöneltince: " Ben hanif olarak (Allah'ı bir tanıyarak), yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah'a çevirdim ve ben müşriklerden değilim."( En'am 6/79) "De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi alemlerin Rabbi Allah içindir. O'nun ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve Müslümanların ilkiyim." ayetlerini okudu ve "Ey Rabbim! ( Bu kurban bize) sendendir ve senin için kesiyoruz. Muhammed (s.a.v) ve ümmeti adına kesiyorum. Bismillahi vallahu Ekber!" deyip koçu kesti."
Peygamber efendimiz ( s.a.v) koyun kesen birini görüp yanına yaklaştı. Kurban kesen adam koyunu yere yatırdıktan sonra bıçağını bilemeye çalışıyordu. Bu katı davranış karşısında Rasul-i Ekrem efendimiz şu uyarıda bulundu:
" Hayvanı defalarca mı öldürmek istiyorsun? Bıçağını, onu yere yatırmadan önce bilesen olmaz mıydı?"
Peygamber efendimiz kurban kesim ibadetinde son derece hassas davranmıştır. Müslümanlara da hassas davranmalarını öğütlemiştir. Hayvanın derisinin ve boğazının bir kısmını kesip bırakarak hayvanı ölünceye kadar terk etmeyi yasaklamıştır. Boğazdaki şah damarı ve soluk borusu iyice kesilmelidir. Hayvanı kestikten sonra hayvanın kanının boşalması beklenmelidir. Hayvan can çekişiyorken derisini yüzmeye başlanmamalıdır. Kesilen kurbana saygıdan dolayı kan tamamen akıncaya kadar ayakta beklenilmelidir.
Kurban İbadeti ile İlgili Hadisler
Peygamber efendimizin kurban ibadeti ile ilgili bazı öğütleri vardır. Bu öğütler hem kurbanın önemi hem de kurban kesme işleminin nasıl yapılması gerektiğini vurgulamaktadır.
"Ey Fatıma! Kalk kurbanının yanında bulun, şunu iyi bil ki onun kanından yere düşen ilk damla ile, işlemiş olduğun (küçük) günahlar affedilir."
"Biriniz hayvanı keseceği zaman, o işi hızlı yapsın!"
" Allah her şeyi en güzel şekilde yapmayı emretmiştir. Öldürdüğünüzde bile en güzel tarzda öldürünüz! Kestiğiniz zaman da kesmeyi en iyi şekilde yapınız! Her biriniz bıçağını bilesin ve hayvanını rahatlatsın!"
Peygamber efendimiz, bu hadislerinde hayvanı rahatlatmanın önemini vurgulamaktadır. Bıçağın keskin olması, hayvanın acı çekmeden canını teslim etmesini sağlamaktır. Kesimin çabuk olması için bu durum önemlidir. Hayvanı okşamak da hayvanın daha rahat bir şekilde ölmesini sağlamaktadır.
İslam'da kurbanın yeri büyüktür. Kurban etinin yoksul kimseler ile paylaşılmasını isteyen Allah-ü Teâlâ, " Artık ondan hem kendiniz yiyin, hem de yoksula, fakire yedirin!" buyurmuştur.