İman etmek, bir kişiyi veya sözü tasdik etmek, güvenmek, kabullenmek ve güven vermek anlamlarına gelir. İmanın İslam dini bakımından anlamı ise, peygamberleri, Allah’ın emir ve yasaklarını, İslam dinini tasdik etmek ve bizlere haber vermiş olduğu bu dini tereddütsüz olarak kabul etmek, doğru olduğuna gönülden inanmak demektir.
İman eden bir kişinin aklında herhangi bir şüphe olmamalıdır. İman ile şüphe bir arada olmayan iki zıt kavramdır. İnançlı kimseler, kalpleriyle iman edip, Allah’ın varlığını kabul eder. Samimiyet, içtenlik ve yürekten inanma, imanın önemli gerekliliklerinden bazılarıdır.
İmanın Değişmeyen Unsuru Nedir?
İmanın değişmeyen unsuru, kalbin tasdikidir. Eğer inanca kalp eşlik etmiyorsa, yürekten inanma söz konusu değilse tam bir imandan söz etmek mümkün değildir. Bu nedenle kişiler, iman ettikleri şeylere kalpten bağlı olmalıdır.
İslam dininde iman eden ve Allah-ü Teala’ya inanan müminler, cennet ile müjdelenmektedir. Allah’a iman etmeyen ve onun varlığını inkar edenler ise cehennem ile cezalandırılacaktır.
Milyonlarca İhtiyaç Sahibi Var!
Milyonlarca ihtiyaç sahibine sen de destek olmak için bağışını yaz ve 'Bağış Yap' butonuna tıkla!
İmanla İlgili Ayetler ve Hadisler
İmanın kalple ilgili olduğuna dair pek çok ayet ve hadis bulunuyor. Bunlardan bazıları ise şöyledir:
“Ey Peygamber, kalpleri iman etmediği halde, ağızlarıyla inandık diyenlerden ve Yahudilerden küfür içinde koşuşanlar seni üzmesin…” (el – Maide 5/41)
“Allah kimi doğru yola iletmek isterse onun kalbini İslam’a açar…” ( Enam 6/125)
“Allah cennetlikleri cennete, cehennemlikleri cehenneme koyacak, sonra da bakın kalbinde hardal tanesi kadar imanı olan birisini bulursanız onu cehennemden çıkarın diyecektir.” (Buhârî, “Îmân”, 15; Müslim, “Îmân”, 82)
İmanın Esası Nedir?
Bir kişinin inandığı şeyleri kalbiyle tasdik etmesi iman ettiği anlamına gelir. Sadece diliyle inandığını söylemek, iman etmek için yeterli değildir. Kalbiyle inanan bir kişi, tehdit veya baskı altındayken iman etmediğini söylese de imanından eksilme olmaz. Nitekim Hz. Muhammed’in sahabelerinden Ammar b. Yasir, Kureyş müşriklerin baskılarından ve tehditlerinden dolayı iman etmediğini söylemiştir. Fakat kalbiyle iman etmeye devam etmiştir. Bu hadisenin ardından bir ayeti kerime inmiştir.
“Kalbi imanla dolu olduğu halde inkara zorlanan kimse hariç, kim iman ettikten sonra Allah’ı inkar ederse ve kim kalbini kafirliğe açarsa, Allah’ın gazabı bunlaradır. Onlar için büyük bir azap vardır.” (Nahl 16/106)