Ramazan Ayında Yapılan Nafile İbadetler

Nefl kökünden türeyen nafile kelimesi, ilave, fazlalık anlamlarına gelir. Ayrıca nefel kelimesi ile eş anlamlıdır. Bu kelimenin manası ise ganimet ve bağıştır. İslam dininde nafile ibadetler, farz, sünnet veya vacip olmayan ibadetlerdir. Ramazan ayında yapılması sevap olan bazı nafile ibadetler vardır. Bu ibadetlerin amacı, Allah-ü Teala’ya yakın hissetmek, onun rızasını kazanmak ve sevap işlemektir. İşte Ramazan ayında yapılan nafile ibadetler:

Nafile Namazlar

Nafile namazlar, cemaatle kılınmayan, sünnet veya farz sayılmayan, herhangi bir vakitte kılınabilen namazlardır. Bu namazlara teravih namazı, kuşluk namazı, evvabin ve teheccüd namazları örnek verilebilir. Ramazan ayında farz olan yatsı namazından sonra nafile bir ibadet olan teravih namazı kılınmaktadır. Bu namaz cemaatle birlikte kılınabildiği gibi Müslümanlar bireysel olarak da kılabilmektedir.

Teravih namazı, Hz. Osman ve Hz. Ali döneminden günümüze kadar gelmiş nafile bir namazdır. Ülkemiz de dahil olmak üzere pek çok İslam ülkesinde her Ramazan ayında kılınmaktadır. Bu namaz 20 rekattır. Farz bir ibadet olmadığından dolayı kılınması zorunlu değildir. Fakat bir Müslümanın Allah-ü Teala’ya yakın hissetmesi, günahlarından arınması ve sevap kazanması için kılınması daha iyi olacaktır.

Sadaka Vermek

İslam dinine göre sadakanın hem farz hem de nafile kısımları bulunur. Farz olan sadaka İslam’ın beş şartından biri olan zekat vermektir. Nafile sadaka ise fitre olarak İslam’da yer almaktadır. Bir Müslüman, Ramazan ayında yoksul ve yardıma muhtaç kişilere bu sadakayı vererek sevap kazanabilir. Fakat bu sadakayı verecek olan kişilerin başka birine borcunun olmaması gerekir. İmkanı olan kişilerin borçlarını ödedikten sonra sadaka vermesinde sakınca yoktur.

Bir Müslüman’ın yoksul ve yardıma muhtaç birine sadaka vermesi büyük sevaptır. Nafile sadaka, bencillik, cimrilik gibi kötü huyların yok olmasını, günahlardan arınmayı, yardıma muhtaç kişilerin sevinmesini ve sadaka veren kişinin mallarının temizlenmesini sağlar.

Kuran Okumak ve Kuran-ı Kerim’i Hatim Etmek

İslam dininin kitabı olan Kuran-ı Kerim, Ramazan ayında nazil olmuştur. Bu nedenle Ramazan ayında Kuran-ı Kerim okunmalı ve hatim edilmelidir. Her Ramazan ayında camilerde mukabele programları yapılmaktadır. Kuran-ı Kerim okumayı bilmeyen Müslümanlar, bu programlara katılarak dinlemeli, imkanı varsa okumayı öğrenmelidir. İslam dininin peygamberi Hz. Muhammed, özellikle Ramazan aylarında Kuran-ı Kerim’i okur ve mukabele ederdi. Peygamber efendimizin vefat etmeden önceki Ramazan ayında iki kere mukabele yaptığı bilinmektedir.

Sahur Yapmak

Ramazan ayında en az oruç tutmak kadar sevap olan şey sahur yapmaktır. Peygamber efendimiz, sahur yapmanın faziletlerini bizlere şu sözleriyle aktarmıştır:

“Bir yudum su ile dahî olsa sahur yapınız.” (Abdurrazzâk, Mu sannef, IV, 227/7599)

“Sahur yemeği yiyin, zîrâ sahurda bereket vardır.” (Buhârî, Savm, 20)

Haramdan Sakınmak

Ramazan ayı yalnızca oruç tutmak veya farz olan ibadetleri yerine getirmekten ibaret değildir. Bir Müslüman, Allah-ü Teala’ya olan borcunu ödemek istiyorsa, kendisinden istenildiği gibi davranmalı, emir ve yasaklara uymalıdır. Allah’ın haram kılmış olduğu davranışlardan kaçınmak da nafile ibadetler arasında yer alır. Allah inancı olan her Müslüman, özellikle Ramazan ayında davranışlarına dikkat etmeli, kötü söz söylememeli, kul hakkına girmemelidir.

Haramdan sakınmak isteyen bir insan oruçluyken gözlerini, kulaklarını ve dilini haram şeylerden uzaklaştırmalıdır. Çünkü Allah-ü Teala, kendisinin koyduğu emir ve yasaklara uyan, nefsini terbiye edebilen Müslümanları cehennemin azabından koruyacaktır. Peygamber efendimizin bu konuyla ilgili hadisi şöyledir:

“Hiçbiriniz oruçlu olduğu gün çirkin söz söylemesin ve kimse ile çekişmesin. Eğer biri kendisine söver veya çatarsa «ben oruçluyum» desin.” (Buhârî, Savm, 9)